ADC nedir tıp?

Tıp dünyasında sıkça karşılaşılan kısaltmalardan biri olan ADC, aslında "Apparent Diffusion Coefficient" ifadesinin kısaltmasıdır. Türkçeye "Görünür Difüzyon Katsayısı" olarak çevirebileceğimiz bu terim, özellikle manyetik rezonans görüntüleme (MRG) tekniklerinde önemli bir rol oynar. Peki, ADC tam olarak ne anlama gelir ve neden bu kadar önemlidir? ADC, su moleküllerinin dokulardaki hareketliliğini ölçen bir parametredir. Hücre yoğunluğu, doku yapısı ve diğer faktörler su moleküllerinin hareketini etkileyebilir. Örneğin, bir tümörde hücreler çok sıkı paketlenmişse, su moleküllerinin hareketi kısıtlanır ve bu da ADC değerinin düşmesine neden olur. Tam tersi durumda, ödemli bir dokuda su molekülleri daha serbest hareket edebilir ve ADC değeri yükselir. Bu nedenle, ADC haritaları doktorlara dokuların yapısı hakkında değerli bilgiler sunar. ADC değerleri, özellikle beyin tümörleri, inme, enfeksiyonlar ve diğer birçok hastalığın teşhis ve takibinde kullanılır. MRG ile elde edilen ADC haritaları, lezyonların iyi huylu mu yoksa kötü huylu mu olduğunu belirlemede, tedaviye yanıtı değerlendirmede ve hastalığın seyrini izlemede önemli bir araçtır. Doktorlar, ADC değerlerini diğer MRG sekanslarıyla birlikte değerlendirerek daha doğru bir tanı koyabilir ve hastalarına en uygun tedavi planını uygulayabilirler. Sonuç olarak, ADC, modern tıbbın önemli bir parçası haline gelmiş, non-invaziv ve değerli bir görüntüleme tekniğidir. Sağladığı bilgiler sayesinde hastalıkların daha erken teşhis edilmesine ve daha etkili bir şekilde tedavi edilmesine olanak tanır.