Uyurken dilin boğaza kaçması neden olur?
Uyurken Dilin Boğaza Kaçması: Nedenleri ve Çözümleri
Korkutucu bir durum gibi görünse de, aslında uyurken dilin boğaza kaçması oldukça yaygın bir durumdur ve genellikle ciddi bir tehlike arz etmez. Ancak yine de panik yaratabilir ve rahat bir uyku çekmemize engel olabilir. Gelin, bu durumun nedenlerine ve neler yapabileceğimize birlikte bakalım.
Neden Dil Boğaza Kaçar?
Bu durumun temel nedeni, uyku sırasında kaslarımızın gevşemesidir. Normalde uyanıkken dilimiz, ağız tabanımıza bağlı olduğu için yerinde durur. Ancak derin uykuya daldığımızda, özellikle sırt üstü yattığımızda dilimizin arkası, dil kökü dediğimiz kısım gevşeyerek geriye doğru düşebilir. Bu düşüş, soluk borumuzu (trakea) kısmen veya tamamen tıkayabilir. Bu durumun en sık görüldüğü uyku evresi, REM uykusudur.
* Uyku Pozisyonu: En büyük etkenlerden biri uyku pozisyonudur. Sırt üstü yatmak, dilin geriye kaymasını kolaylaştırır. Yan yatmak, bu riski önemli ölçüde azaltır.
* Kas Gevşekliği: Genel vücut kaslarınızın gevşemesiyle birlikte dil kaslarınız da gevşer. Bu, özellikle alkol veya bazı sakinleştirici ilaçlar alındıktan sonra daha belirgin olabilir. Bu maddeler, merkezi sinir sistemini baskılayarak kas tonusunu düşürür.
* Anatomik Yapı: Bazı insanların çeneleri daha geride olabilir veya dil kökü daha büyüktür. Bu anatomik özellikler, dilin uyku sırasında daha kolay bir şekilde hava yolunu tıkamasına neden olabilir.
* Burun Tıkanıklığı: Burun tıkanıklığı olan kişiler, soluk almak için ağızlarını daha fazla açma eğilimindedirler. Bu durum, dilin pozisyonunu değiştirerek hava yolunu tıkama riskini artırabilir.
* Kilo Fazlalığı: Fazla kilo, özellikle boyun bölgesindeki yağlanma, dil kökü ve yumuşak damağa baskı yaparak uyku sırasında hava yolunu daraltabilir.
Deneyimlerime göre, özellikle geç saatte ağır yemek yiyip hemen uyuyanlarda ve alkol alanlarda bu durum daha sık yaşanabiliyor.
Bu Durumun Etkileri Nelerdir?
Dilin boğaza kaçması sonucunda en sık karşılaşılan etki, horlamadır. Hava yolundan geçerken titreşim yaratan hava, horlama sesine neden olur. Eğer bu tıkanıklık daha fazlaysa, nefes alma güçlüğü ve ani uyanmalar da görülebilir. Bu uyanmalar genellikle kişinin nefes alamadığını hissetmesiyle olur ve kişi aniden öksürerek veya derin bir nefes alarak uyanır. Bu durum, uykunun bölünmesine ve ertesi gün yorgunluk, dikkat dağınıklığı gibi sorunlara yol açabilir.
Uzun süreli ve tekrarlayan bu durum, özellikle uyku apnesi gibi ciddi bir uyku bozukluğunun belirtisi olabilir. Uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrarlayan bir şekilde durması ve başlamasıdır. Bu durum, kandaki oksijen seviyesini düşürerek uzun vadede kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve felç gibi ciddi sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir. Bir gece içerisinde bu durumun 5-10 kez yaşanması bile dikkate alınmalıdır.
Neler Yapabilirsin?
Bu rahatsız edici durumla başa çıkmak ve uyku kaliteni artırmak için uygulayabileceğin bazı pratik yöntemler var:
* Uyku Pozisyonunu Değiştir: Sırt üstü yatmak yerine yan yatmayı dene. Bunun için sırtına bir yastık koyabilir veya özel olarak tasarlanmış yan yatma yastıklarından faydalanabilirsin. Bazı kişiler, pijama üstlerinin arkasına tenis topu dikerek de sırt üstü dönmelerini engellerler.
* Kilo Kontrolü: Eğer fazla kilon varsa, kilo vermek boyun çevresindeki baskıyı azaltarak dilin hava yolunu tıkama olasılığını düşürebilir.
* Alkol ve Sakinleştirici Kullanımını Sınırla: Özellikle uyku öncesinde alkol veya uyku ilaçları gibi kas gevşeticilerin kullanımını azaltmak, dilin gevşemesini engelleyerek bu durumu önleyebilir.
* Burun Tıkanıklığı Tedavisi: Eğer burun tıkanıklığın varsa, bunun nedenini araştırıp tedavi ettirmen solunumunu kolaylaştıracaktır. Bu, ağızdan soluma ihtiyacını azaltarak dilin pozisyonunu olumlu etkileyebilir.
* Yeme Alışkanlıkları: Uykuya yakın saatlerde ağır ve yağlı yemeklerden kaçınmak, sindirim sisteminin daha rahat çalışmasını sağlar ve mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasını (reflü) önleyebilir. Reflü de uyku kalitesini düşüren bir faktördür.
Eğer bu durum sık sık tekrarlıyorsa ve gündüzleri aşırı yorgunluk, horlama gibi belirtilerin varsa, bir uyku bozuklukları uzmanına başvurmak en doğrusu olacaktır. Doktorun yapacağı testlerle (polisomnografi gibi) durumun ciddiyetini anlayabilir ve sana özel tedavi yöntemleri önerebilir. Unutma, sağlıklı bir uyku, genel sağlığın için en önemli yatırımlardan biridir.