Enflasyon döneminde Lifo mu Fifo mu?
01.03.2025 1 görüntülenme Son güncelleme: 23.03.2025
Enflasyonist dönemlerde işletmelerin sıkça karşılaştığı sorulardan biri, stok değerleme yöntemlerinden hangisinin daha avantajlı olduğudur: LIFO (Son Giren İlk Çıkar) mu, FIFO (İlk Giren İlk Çıkar) mu? Bu sorunun cevabı, işletmenin karlılığı, vergi yükümlülükleri ve finansal tabloları üzerindeki etkileri açısından büyük önem taşır. LIFO yöntemi, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde, satılan malın maliyetini artırarak karı azaltır. Bu durum, vergi ödemelerini düşürmek isteyen işletmeler için cazip olabilir. Ancak, bilançoda yer alan stok değerleri güncel piyasa fiyatlarını yansıtmadığı için işletmenin gerçek mali durumunu olduğundan daha kötü gösterebilir. FIFO ise, eski maliyetlerle değerlenmiş stokların önce satılmasını varsayar. Bu da enflasyonist dönemlerde daha düşük bir maliyetle satış yapıldığı anlamına gelir ve karı artırır. Artan kar, daha yüksek vergi ödemesi anlamına gelse de bilançodaki stok değerleri piyasa fiyatlarına daha yakın olduğu için daha gerçekçi bir finansal tablo sunar. Sonuç olarak, LIFO ve FIFO yöntemlerinin her ikisinin de avantajları ve dezavantajları bulunmaktadır. İşletmelerin, kendi özel koşullarını, vergi stratejilerini ve finansal raporlama hedeflerini dikkate alarak hangi yöntemin kendileri için daha uygun olduğuna karar vermeleri önemlidir. Bu kararı verirken bir mali müşavir veya finans uzmanından destek almak, doğru ve bilinçli bir seçim yapılmasına yardımcı olacaktır.