Klasik yönetim kuramı hangi varsayıma dayanır?

01.03.2025 0 görüntülenme
Klasik yönetim kuramı, organizasyonların verimliliğini artırmayı hedefleyen ve 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkan bir yönetim yaklaşımıdır. Bu kuramın temelinde yatan varsayım ise, çalışanların rasyonel ve ekonomik çıkarlarını maksimize etmeye odaklandığıdır. Yani, klasik yönetim kuramı, çalışanların esasen maddi kazanç elde etmek için çalıştığını ve bu nedenle de işin en verimli şekilde organize edilmesiyle motive edilebileceklerini kabul eder. Klasik yönetim kuramının dayandığı bu varsayım, organizasyonların belirli prensipler doğrultusunda yönetilmesi gerektiğini savunur. Bu prensipler arasında iş bölümü, uzmanlaşma, otorite ve sorumluluk dengesi, disiplin ve merkeziyetçilik yer alır. Bu ilkeler, organizasyonun bir makine gibi işlemesini ve her parçanın belirlenmiş görevleri en iyi şekilde yerine getirmesini amaçlar. Çalışanlar, bu sistem içinde sadece belirli bir görevi yapan ve yöneticilerin direktiflerine uyan bireyler olarak görülür. Klasik yönetim kuramının bu temel varsayımı, günümüzde tartışmalı olsa da, modern yönetim yaklaşımlarının temelini oluşturmuştur. Çalışanların sadece ekonomik çıkarlarla motive edilemeyeceği, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarının da önemli olduğu günümüzde daha çok kabul görmektedir. Ancak, klasik yönetim kuramının organizasyonel yapı ve verimlilik anlayışına yaptığı katkılar, hala yönetim biliminde önemli bir yer tutmaktadır.