Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?

Bu soru, Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'ndaki derin anlamlar taşıyan dizelerinden biridir. Yüzyıllardır yankılanan bu mısra, sadece coğrafi bir mezar arayışından öte, çok daha büyük bir vatan sevgisi ve sorumluluk bilincini içerir. "Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?" sorusu, aslında bu vatanı layıkıyla temsil edecek, onu koruyup yüceltecek nesillerin kimler olacağını sorgular. Bu dizeler, Türk milletine adeta bir görev yükler. Vatan, sadece üzerinde yaşanılan toprak parçası değil, aynı zamanda milli değerlerimiz, tarihimiz, kültürümüz ve geleceğimizdir. Eğer bizler bu değerlere sahip çıkmaz, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine taşımak için çabalamazsak, bu vatan bize dar gelir. Bu durumda, bize yakışır bir geleceği kim inşa edecek? İşte bu soru, her birimizin omuzlarına büyük bir sorumluluk yükler. Dolayısıyla, İstiklal Marşı'ndaki bu dize, sadece bir mezar yeri arayışından çok daha fazlasını ifade eder. O, milletin vicdanında yankılanan, bizi daha iyi olmaya, daha çok çalışmaya ve vatanımızı her alanda yüceltmeye teşvik eden bir çağrıdır. "Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?" sorusunun cevabı, her birimizin vatan sevgisiyle yoğrulmuş kalbinde gizlidir. Bu sorunun cevabı, ülkemizin geleceğini şekillendirecek olan nesillerin kimler olacağını belirleyecektir.