Oruç tutmamanın günahı nedir?
Oruç Tutmamanın Günahı ve Meselesi
Oruç, İslam'ın beş temel şartından biri ve farz bir ibadet. Bunu hepimiz biliyoruz. Peki, mazur görülen durumlar dışında, bilerek ve isteyerek oruç tutmamanın günahı nedir, detaylarına inelim. Bu sadece "haramdır, günah olur" demekle geçiştirilecek bir konu değil. Birçok boyutu var.
- Kul Hakkı ve Rabb'e Karşı Sorumluluk
Oruç tutmamak öncelikle Allah'a karşı bir sorumluluğu yerine getirmemektir. Ancak bu sorumluluk sadece bireysel değil, toplumsal da. Oruç, bizi fakirin halinden anlamaya, empati kurmaya, nefsanî arzularımızı kontrol etmeye yönelten bir ibadet. Bunu terk etmek, hem bu erdemlerden uzaklaşmak hem de Rabb'imizin bize verdiği nimetlerin şükrünü eda etmemek anlamına gelebilir.
Deneyimlerime göre, oruç tutmak bir disiplin kazandırır. Günlük hayatımızda bile kendimizi kontrol etmek, özellikle de canımızın çektiği bir şeyi ertelemek veya terk etmek ne kadar zordur, değil mi? Oruç, bu kontrol mekanizmasını güçlendirir. Mideye hakim olmak, diline, gözüne hakim olmanın başlangıcıdır aslında. Rabb'imizin "benim için terk et" dediği bir şeyi terk etmek, aslında O'na olan bağlılığımızın bir göstergesi. Bunu yerine getirmediğimizde, O'nun emirlerine karşı bir gevşeklik içinde olduğumuzu kabul etmemiz gerekir.
Kur'an-ı Kerim'de "Ey iman edenler! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz." (Bakara Suresi, Ayet 183) buyrulur. Bu ayet, orucun sadece bir ibadet olmadığını, aynı zamanda bizi kötülüklerden koruyacak bir kalkan olduğunu da işaret eder. Bu kalkandan isteyerek uzaklaşmak, bizi daha savunmasız bırakır.
- Mazeretler ve Günahın Boyutu
Elbette ki her şeyin bir istisnası var. Dinimiz, hasta olanlar, yaşlılar, yolculukta olanlar gibi mazereti olanlara kolaylık sağlar. Bu mazeretler ortadan kalktığında, tutulmayan oruçların kaza edilmesi gerekir. Eğer kaza edilmezse, bu da ayrı bir durumdur. Ancak burada bahsettiğimiz, hiçbir geçerli mazereti olmadığı halde oruç tutmamak.
Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadisinde, "Kim mazereti olmaksızın bir Ramazan orucunu terk ederse, zamanın kendisi ile oruç tutsa bile, yine de onun sevabına yetişemez." (Tirmizi, Savm, 40) buyurmuştur. Bu, orucun değerini ve tutmamanın ne kadar büyük bir kayıp olduğunu gösteriyor. Bu hadis, bize orucun sadece bir günlük değil, ömür boyu sürecek bir sorumluluk olduğunu hatırlatıyor.
Günahın boyutu kişiden kişiye, niyetine göre değişir. Ciddiye alıp tövbe etmek ile hafife alıp devam etmek arasında büyük bir fark var. Allah'ın affı geniştir ama bizim de O'na karşı samimi bir gayret içinde olmamız beklenir.
- Oruç Tutmamanın Toplumsal ve Kişisel Etkileri
Bireysel olarak oruç tutmamak, nefis terbiyesini engellerken, toplumsal olarak da Ramazan'ın ruhunu zedeler. Ramazan, sadece yeme-içmeden uzak durma ayı değil, aynı zamanda dayanışma, yardımlaşma ve manevi arınma ayıdır. Oruç tutmayan biri, bu atmosferi tam olarak yaşayamaz, toplumsal vicdanla bağ kurmakta zorlanabilir.
Deneyimlerime göre, oruç tutan insanlarla oruç tutmayanların Ramazan'ı yaşayış biçimleri farklıdır. Oruç tutanlar, gün içinde hissettikleri açlık ve susuzlukla daha fazla empati kurabilir, yardımlaşma ve hayır hasenat konusunda daha istekli olabilirler. Oruç tutmamak, bu hassasiyeti azaltabilir. Ayrıca, özellikle çocuklar ve gençler için oruç tutanların varlığı, bu ibadetin bir örneğini teşkil eder. Hiç oruç tutmayan bir ailede yetişen bir çocuğun orucu benimsemesi daha zor olabilir.
- Ne Yapmalı? (Pratik Öneriler)
Eğer oruç tutmakta zorlanıyorsan veya geçmişte tutmadığın oruçlar varsa, şu adımları düşünebilirsin:
- Niyetini Gözden Geçir: Neden oruç tutmuyorsun? Belki de altında yatan sebep, ibadete karşı bir soğukluk veya yanlış anlamadır. Bu niyetini samimiyetle sorgula.
- Küçük Adımlarla Başla: Eğer tamamını tutmakta zorlanıyorsan, haftanın belirli günlerinde veya sadece Ramazan ayının bir kısmında oruç tutmayı deneyebilirsin.
- Mazeretlerini Değerlendir: Gerçekten oruç tutmanı engelleyen bir sağlık sorunun veya geçerli bir mazeretin varsa, bunun için ne yapabileceğini (örneğin kaza orucu veya fidye) bir ilim ehline danış.
- Orucun Hikmetini Araştır: Orucun sadece bir açlık ve susuzluk hali olmadığını, manevi boyutlarını, faydalarını araştırarak motivasyonunu artırabilirsin.
- Tövbe ve Dua Et: Geçmişte tutmadığın oruçlar için samimiyetle tövbe et ve Allah'tan yardım dile.
Unutma, dinimiz kolaylık dinidir. Önemli olan, Allah'ın emirlerine karşı sorumluluk bilinciyle hareket etmek ve O'nun rızasını kazanma gayreti içinde olmaktır.