Tabii hakim ilkesi ne zaman?
Hakim İlkesi: Ne Zaman Devreye Girer?
Hakim ilkesi, hukuki uyuşmazlıklarda temel bir prensiptir ve çoğunlukla "hakimin bir davada neleri inceleyip, hangi delillere dayanabileceği" ile ilgilidir. Ancak bu ilkenin ne zaman ve hangi şartlarda devreye girdiğini bilmek, süreci anlamak açısından hayati önem taşır. Deneyimlerime göre, hakim ilkesinin uygulanacağı temel durumlar şunlardır:
- Hukuki Niteliği Belirlenmemiş Davalar
Bir uyuşmazlık mahkemeye taşındığında, ilk olarak davacının ileri sürdüğü iddiaların hangi hukuki zemine oturduğu belirlenmelidir. Eğer dava dilekçesi veya sunulan delillerle olayın hukuki niteliği net olarak ortaya konulamamışsa, hakim ilkesi devreye girer. Hakim, bu durumda sadece tarafların ileri sürdüğü hukuki sebeplerle bağlı kalmaz. Dava konusu olayın mevcut hukuki durumu içinde hangi kapsama girdiğini kendisi araştırır.
Örneğin, bir sözleşme uyuşmazlığında taraflar sözleşmenin "satım sözleşmesi" olduğunu iddia ederken, hakim yapılan inceleme sonucunda bunun aslında bir "kira sözleşmesi" niteliği taşıdığına kanaat getirebilir. Bu durumda hakim, satım sözleşmesi hükümlerine göre değil, kira sözleşmesi hükümlerine göre davayı yürütür. Bu, tarafların yanlış hukuki sınıflandırma yapması durumunda hak kaybını önlemeyi amaçlar. Türk Medeni Kanunu'nun
- maddesindeki dürüstlük kuralının bir yansıması olarak da görülebilir.
- Delillerin Hukuka Uygunluğu ve Değerlendirilmesi
Mahkemelerde sunulan her delilin hukuka uygun olması esastır. Hakim, bir delilin hukuka aykırı yollardan elde edildiğini tespit ettiğinde, o delili değerlendirme dışı bırakma yetkisine sahiptir. Ancak bu değerlendirmeyi yaparken de hakim ilkesi devreye girer. Hakim, sadece tarafların "bu delil hukuka uygundur" veya "değildir" demesiyle yetinmez. Kendi hukuki bilgisi ve tecrübesiyle delilin hukuka uygun olup olmadığını re'sen araştırır.
Bir ceza davasında, polis tarafından usulsüz dinlenen bir telefon konuşmasının delil olarak kullanılıp kullanılamayacağına hakim karar verir. Taraflar bu konuda farklı şeyler iddia etse bile, hakim Anayasa'nın
- maddesinde güvence altına alınan temel hak ve özgürlükler ile Ceza Muhakemesi Kanunu'nun ilgili maddelerine dayanarak delilin hukuka uygun olup olmadığını tespit eder. Eğer delil hukuka aykırıysa, bu durumu dosya üzerinde belirterek dikkate almaz.
- Kanunun Açıkça Belirtmediği Durumlarda Hukuki Boşlukların Doldurulması
Her zaman her olaya uygun bir kanun hükmü bulunmayabilir. Bu gibi durumlarda hukuki boşluklar meydana gelir. Hakim ilkesi, bu hukuki boşlukları doldurmak için hakime yetki tanır. Hakim, mevcut kanun hükümlerini yorumlayarak, emsal kararları ve genel hukuki prensipleri göz önünde bulundurarak davaya uygulanacak kuralı belirler. Bu, adaletin tam olarak tecellisini sağlamak için gereklidir.
Örneğin, yepyeni bir teknolojik gelişme sonucunda ortaya çıkan bir uyuşmazlıkta, o konuya özel bir kanun henüz çıkarılmamış olabilir. Bu durumda hakim, benzer hukuki durumları düzenleyen kanunları kıyas yoluyla uygulayabilir veya genel prensiplerden yararlanarak bir çözüm üretebilir. Örneğin, internet üzerinden yapılan alışverişlerde yaşanan bir problemde, fiziksel mağaza kuralları doğrudan uygulanamayacağı için, tüketici haklarına ilişkin genel hükümler ve internet ticaretine özgü düzenlemeler bir arada değerlendirilerek karar verilebilir.
- Takipsizliği Önleme ve Adaleti Sağlama
Hakim ilkesinin en önemli amacı, hukuki süreçlerin tarafların eksik veya hatalı beyanları nedeniyle işlemez hale gelmesini önlemektir. Hakim, süreci yöneten ve adaleti tesis etmekle yükümlü olan kişidir. Bu nedenle, tarafların bazen farkında olmadan hatalı sunduğu hukuki gerekçeler veya eksik deliller nedeniyle haklarının zayi olmasını engellemek onun görevidir.
Eğer bir davada hakim sadece tarafların iddia ve savunmalarıyla sınırlı kalsaydı, birçok hakkaniyetsiz karar ortaya çıkabilirdi. Hakim ilkesi, bu anlamda adaletin bir araç olarak kullanılmasını değil, bizzat kendisinin en üstün değer olarak gözetilmesini sağlar.
Deneyimlerime göre, hakim ilkesinin ne zaman devreye gireceğini anlamak, hukuki süreçlerde daha bilinçli hareket etmenizi sağlar. Eğer bir davada sizin de sunduğunuz hukuki gerekçelerin veya delillerin hakim tarafından daha farklı yorumlanabileceğini düşünüyorsanız, bu ilkenin varlığını bilmek size bir avantaj sağlayabilir.