La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin ne için okunur?

01.03.2025 0 görüntülenme
Sıkıntılı ve zor zamanlardan geçerken içtenlikle yakarışta bulunmak, insanoğlunun fıtratında vardır. İşte Yunus Peygamber'in balığın karnında yaptığı o meşhur dua, dertlere deva, sıkıntılara şifa olmuştur asırlardır: "La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin" (Senden başka ilah yoktur, sen her türlü noksanlıktan münezzehsin, şüphesiz ben zalimlerden oldum). Bu mübarek sözler, tevhidin en güzel ifadesi olmasının yanı sıra, insanın acziyetini ve Allah'ın yüceliğini kabul etmesinin de bir simgesidir. Yunus Peygamber'in bu duası, sadece onun kurtuluşuna vesile olmakla kalmamış, aynı zamanda kıyamete kadar gelecek tüm müminler için bir umut kapısı aralamıştır. İçtenlikle yapılan bu dua, kişinin hatalarını fark etmesini, pişmanlık duymasını ve Allah'a sığınmasını sağlar. "La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin" zikrini okuyan kişi, Yunus Peygamber'in yaşadığı zor durumu hatırlayarak kendi sıkıntılarını daha farklı bir perspektiften değerlendirme fırsatı bulur. Bu dua, kalbi yumuşatır, ruhu dinlendirir ve insana sabır verir. Özellikle zorlu sınavlar ve çaresizlik anlarında bu duaya sığınmak, manevi bir limana yanaşmak gibidir. Allah'a teslimiyetin ve yakarışın gücüyle, iç huzura kavuşmak ve sıkıntılardan kurtulmak mümkün olabilir. Unutmayalım ki, bu duanın asıl gücü, anlamını bilerek ve hissederek yapmaktan gelir. Kelimelerin sadece dudaktan dökülmesi değil, kalpten yükselmesi önemlidir. "La ilahe illa ente sübhaneke innî küntü minezzalimin" diyerek, hem Yunus Peygamber'in sünnetini yerine getirebilir, hem de kendi dertlerimize derman arayabiliriz.