Esansiyel primer hipertansiyon ne demek?
Esansiyel Primer Hipertansiyon Nedir?
Esansiyel primer hipertansiyon, basitçe yüksek tansiyonun en yaygın türü. 'Esansiyel' kelimesi, nedeni bilinmeyen anlamına geliyor. Yani, altta yatan spesifik bir hastalık, böbrek yetmezliği veya hormonal bir sorun gibi net bir sebep bulamıyoruz. Bu, toplumda tansiyonu yüksek olan insanların büyük çoğunluğu için geçerli. Türkiye'de yapılan çalışmalar gösteriyor ki, yetişkin nüfusun yaklaşık %30-40'ında yüksek tansiyon var ve bunların önemli bir kısmı esansiyel hipertansiyon. Yaş ilerledikçe bu oran daha da artıyor. 65 yaş üstü bireylerde ise %60'lara varabiliyor.
Bu durum, tansiyonunuzun sürekli olarak normal değerlerin üzerinde seyretmesi demek. Normal kabul edilen değerler genellikle sistolik (büyük) tansiyon için 120 mmHg'nın altı ve diyastolik (küçük) tansiyon için 80 mmHg'nın altı. Eğer bu değerler sürekli olarak 130/80 mmHg veya daha yüksekse, hipertansiyon tanısı konulabilir. Ancak unutmamak lazım ki, tansiyon gün içinde stres, egzersiz, yemek yeme gibi birçok faktöre bağlı olarak değişir. Doktorunuz, birkaç farklı zamanda ölçüm alarak bu durumu netleştirir.
Neden Bizde Başlıyor ve Süreç Nasıl İşliyor?
Deneyimlerime göre, esansiyel hipertansiyonun tek bir nedeni yok. Birçok faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkıyor. Genetik yatkınlık önemli bir rol oynuyor. Ailede yüksek tansiyon öyküsü olan bireylerde görülme riski daha yüksek. Ama sadece genetikle açıklayamayız. Çevresel ve yaşam tarzı faktörleri de başrolü paylaşıyor.
- Yaş: Yaş ilerledikçe damarlarımız esnekliğini kaybeder ve sertleşir. Bu da tansiyonun yükselmesine yol açar.
- Obezite: Kilolu olmak, vücudun daha fazla kan üretmesine neden olur. Bu da damarlara binen yükü artırır.
- Hareketsiz Yaşam: Düzenli egzersiz yapmamak, vücuttaki yağ oranını artırır ve damarların sağlığını olumsuz etkiler.
- Tuz Tüketimi: Aşırı tuz, vücutta sıvı tutulmasına ve dolayısıyla tansiyonun yükselmesine neden olur. Günlük önerilen tuz tüketimi genellikle 5 gramın altındadır.
- Stres: Kronik stres, vücutta stres hormonlarının salgılanmasına ve tansiyonun geçici olarak yükselmesine yol açabilir. Uzun süreli stres, kalıcı hale gelebilir.
- Alkol ve Sigara: Alkolün aşırı tüketimi ve sigara içmek, damarlar üzerinde olumsuz etkilere sahiptir ve tansiyonu yükseltir.
Bu faktörler, damarlarımızın iç yüzeyinde hasara yol açabilir, damarların daralmasına veya esnekliğini kaybetmesine neden olabilir. Sonuç olarak, kalbiniz kanı pompalamak için daha fazla güç harcamak zorunda kalır ve bu da tansiyonunuzun yükselmesine yol açar.
Uzun Vadeli Etkileri ve Neden Önemli?
Yüksek tansiyon, sessiz bir düşman gibidir. Başlangıçta genellikle belirti vermez. Bu yüzden de "sessiz katil" olarak adlandırılır. Ancak zamanla, vücudunuzun birçok organına zarar verebilir. Eğer kontrol altına alınmazsa, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.
- Kalp Hastalıkları: Kalp krizi, kalp yetmezliği gibi sorunların riskini artırır. Kalbinizin sürekli daha fazla çalışması, zamanla yorulmasına ve büyümesine neden olur.
- İnme (Felç): Beyne giden damarlarda oluşan basınç artışı, damarların yırtılmasına veya tıkanmasına yol açabilir, bu da felce neden olur.
- Böbrek Hastalıkları: Böbreklerdeki küçük damarların zarar görmesi, böbrek fonksiyonlarının bozulmasına ve zamanla böbrek yetmezliğine yol açabilir.
- Göz Hasarları: Gözdeki kan damarlarının etkilenmesi, görme kaybına neden olabilir.
- Damar Sertliği: Damarların esnekliğini kaybetmesi ve iç yüzeylerinde plaklar oluşması süreci hızlanır.
Bu nedenle, tansiyonunuzu düzenli olarak ölçtürmek ve yüksek çıkarsa mutlaka doktorunuza başvurmak çok önemlidir. Erken teşhis ve doğru tedavi ile bu risklerin önüne geçilebilir veya en azından önemli ölçüde azaltılabilir.
Peki Ne Yapmalı? Pratik Öneriler
İyi haber şu ki, yaşam tarzı değişiklikleri ile tansiyonunuzu kontrol altına almak mümkün. Tedavi genellikle ilaçlarla desteklense de, sizin de aktif rol almanız şart.
- Tuz Tüketimini Azaltın: Hazır ve işlenmiş gıdalardan uzak durun. Yemeklerinizi pişirirken az tuz kullanmaya özen gösterin. Sofra tuzunu masadan kaldırabilirsiniz.
- Sağlıklı Beslenin: Bol sebze, meyve ve tam tahıllar tüketin. Doymuş yağlar ve trans yağlardan kaçının. Akdeniz diyeti gibi beslenme düzenleri çok faydalı.
- Düzenli Egzersiz Yapın: Haftada en az 150 dakika orta şiddette aerobik egzersiz (tempolu yürüyüş, yüzme, bisiklet gibi) yapmaya çalışın.
- Kilonuzu Kontrol Altında Tutun: Eğer fazla kilolarınız varsa, birkaç kilo vermek bile tansiyonunuz üzerinde olumlu etki yaratır.
- Alkolü Sınırlandırın: Kadınlar için günde bir, erkekler için ise günde iki kadehten fazla alkol tüketmeyin.
- Sigarayı Bırakın: Sigara, tansiyonu yükseltmenin yanı sıra damarlara da ciddi zarar verir. Sigarayı bırakmak sağlığınız için yapabileceğiniz en önemli şeylerden biridir.
- Stresi Yönetin: Yoga, meditasyon, derin nefes egzersizleri gibi rahatlama tekniklerini deneyin. Düzenli uyku da stresi azaltmada yardımcı olur.
- Tansiyonunuzu Takip Edin: Evde kullanabileceğiniz tansiyon aletleriyle düzenli olarak tansiyonunuzu ölçün ve sonuçları doktorunuzla paylaşın.
Unutmayın, yüksek tansiyon yönetilebilir bir durumdur. Doktorunuzla işbirliği yaparak, yaşam tarzınızda yapacağınız olumlu değişikliklerle daha sağlıklı bir yaşam sürebilirsiniz.