Allah'ın birliği inancı ne demek?

Allah'ın birliği inancı demek, evrende mutlak ve tek bir yaratıcı, yöneticinin var olduğuna inanmak demek. Bu, bildiğimiz her şeyin, atomlardan galaksilere, hayatın kendisinden düşünce gücümüze kadar her şeyin O'ndan geldiği ve O'na ait olduğu anlamına gelir. Bu inanç, sadece bir tanrı olduğu fikrinden çok daha derindir; bu ilahi varlığın eşi, benzeri, ortağı veya dengi olmadığı gerçeğini vurgular.

Tek Bir Kaynağa Bağlılık

Bu, hayatımıza bir anlam ve amaç katıyor. Düşünsene, etrafımızdaki karmaşaya rağmen her şeyin temelinde tek bir düzenleyici güç var. Bu, mesela bir müzik parçasındaki notaların farklı olsa da tek bir besteciye ait olması gibi. Kutsal kitaplarda belirtildiği gibi, bu birliğin en temel noktası, sadece O'na ibadet edilmesi gerektiği öğretisidir. Bu, aslında bizim varlığımızı O'na adadığımız, hayatımızı O'nun rızasına uygun bir şekilde sürdürmeye çalıştığımız anlamına geliyor. Hatırlıyorum, gençken bu konuyu bir hocamla konuşmuştuk, "Eğer her şey O'ndansa, neden farklı şeylere yöneliyoruz?" diye sormuştu. Gerçekten de, bu inanç bizi başka güçlere, başka varlıklara veya ne olursa olsun Allah'ın dışındaki şeylere aşırı bağlanmaktan alıkoyar.

Hayata Yansıyan Bir Gerçek

Peki, bu inanç günlük hayatımıza nasıl yansır? Mesela, zor bir durumla karşılaştığında, "Allah bana yeter" diyerek başka kimseye veya başka bir şeye bel bağlamamak gibi. Ya da bolluk zamanlarında, tüm nimetlerin O'ndan geldiğini bilerek şükretmek. Bu, aslında bir tür psikolojik özgürleşme de sağlıyor. Çünkü her şeyin sahibi ve yöneticisi belli olduğunda, insan büyük bir güven duygusu yaşar. Bir örnek verecek olursam, bir gün çok önemli bir sınava girecektim ve çok gergindim. O an aklıma bu birlik inancı geldi. "Ben elimden geleni yaptım, gerisi Allah'ın takdiri" düşüncesi bana inanılmaz bir sakinlik verdi. Yaklaşık %80 gibi bir umudum vardı ama %20'lik belirsizliği O'na bıraktığımda üzerimden büyük bir yük kalktı.

Samimiyetin Önemi

Allah'ın birliğine inanmak, ibadetlerimizde de samimiyetin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Mesela namaz kılarken, sadece hareketleri yapmak yetmez; kalbimizin de sadece O'na yönelmiş olması gerekir. Bu, aslında içtenliğin bir göstergesi. Şöyle bir şey var, insanlar bazen görünüşte dini vecibeleri yerine getirirler ama kalpleri başka yerdedir. Bu birlik inancı, tam da burada devreye giriyor; kişinin her şeyini, en derin düşüncelerini bile sadece Allah'a sunmasını öğütlüyor. Bu, Allah'ın "el-Vahid" (Tek olan) isminin bir gereği aslında. Tek olan, eşi olmayan, elbette sadece Kendisine yönelilmesinden razı olacaktır. Hiç düşündün mü, bu kadar karmaşık bir evrenin nasıl olup da tek bir gücün kontrolünde olabileceği sorusu ilk başta zorlayıcı gelebilir, ama işte bu inanç, o karmaşaya bir düzen ve anlam getiriyor.