Ankara Tarih öncesi dönemlerde hangi devlete başkentlik yapmıştır?

Ankara Tarih Öncesinde Bir Başkent Miydi?

Sen de benim gibi Ankara'nın tarihini merak edenlerden misin? Özellikle "Ankara tarih öncesi dönemlerde hangi devlete başkentlik yapmıştır?" sorusu kafanı kurcalıyorsa, doğru yerdesin. Açıkçası, bu soruya verilecek doğrudan bir "devlet" adı yok. Çünkü tarih öncesi dönemlerde bildiğimiz anlamda, sınırları çizilmiş, merkezi bir başkenti olan devlet yapısı henüz oluşmamıştı. Ama bu, Ankara'nın o dönemlerde önemsiz olduğu anlamına gelmiyor, aksine!

  1. Tarih Öncesi Ankara'da Yerleşim ve Kültürler

Deneyimlerime göre, Ankara ve çevresi, Paleolitik Çağ'dan itibaren insan yerleşimine sahne olmuş. Örneğin, Gavurkale'deki kaya resimleri, Karalar mevkiindeki obsidyen alet buluntuları, bölgenin çok eski zamanlardan beri iskan edildiğinin kanıtı. Özellikle Neolitik Çağ'da tarımın başlamasıyla birlikte yerleşik hayata geçiş, nüfusun artmasına ve daha karmaşık toplumsal yapıların oluşmasına zemin hazırlamış. Bu dönemde bilinen anlamda bir "devlet" olmasa da, bölgesel kültürel merkezler ve önemli yerleşim birimleri vardı. Mesela, Polatlı yakınlarındaki Gordion, M.Ö.

  1. binyıldan itibaren önemli bir yerleşim yeri haline gelmiş, Friglerin başkenti olmadan çok önce de burada yaşam izleri var. Bu, Ankara'nın sadece Frigler döneminde değil, çok daha öncesinde de stratejik bir öneme sahip olduğunu gösteriyor.

  1. Protohistorik Dönem ve Ankara'nın Rolü

Asıl ilginç kısım ise Protohistorik Dönem, yani yazı öncesi ve yazılı dönemin kesiştiği zamanlar. Bu dönemde Anadolu'da Hattiler gibi büyük uygarlıklar yükseliyordu. Ankara'nın da bu dönemde önemli bir ticaret ve yerleşim merkezi olduğu düşünülüyor. Kültepe metinleri bize bu dönemde Anadolu'da çok sayıda küçük krallık ve şehir devleti olduğunu gösteriyor. Ankara'nın tam olarak hangi krallığın sınırları içinde kaldığı net olmasa da, coğrafi konumu itibarıyla önemli bir geçiş noktası olduğu aşikar. İç Anadolu'nun kalbinde yer alması, onu hem tarımsal üretim için elverişli kılmış hem de ticaret yolları üzerinde stratejik bir konumlandırmış. Yani, bir "devletin başkenti" olmasa da, bölgedeki birçok küçük siyasi oluşum için önemli bir merkez işlevi görmüş olabilir.

  1. Frigler ve Ankara'nın Başkentlik Deneyimi

Eğer bir "başkentlik" arıyorsak, bu soruya en yakın cevabı M.Ö.

  1. yüzyılda Frigler döneminde bulabiliriz. Ancak burada dikkat etmemiz gereken bir nokta var: Ankara doğrudan Friglerin başkenti değildi. Friglerin başkenti, Ankara'ya yaklaşık 80 km uzaklıktaki Gordion'du. Gordion, Kral Midas döneminde altın çağını yaşamış, Anadolu'nun en güçlü şehirlerinden biriydi. Ancak Ankara, Frig Krallığı'nın önemli şehirlerinden biriydi ve Gordion'a yakınlığı nedeniyle stratejik bir rol oynuyordu. Arkeolojik bulgular, Ankara Kalesi'nin bulunduğu bölgede ve çevresinde Frig yerleşimlerine işaret ediyor. Yani, Ankara, Friglerin yönetim merkezi olmasa da, krallığın önemli bir parçası, adeta ikincil bir merkezi gibi düşünülebilir. Bu dönemde Ankara'nın adı muhtemelen "Ankyra" olarak geçiyordu ve ticaret yolları üzerinde önemli bir durak noktasıydı.

Özetle, Ankara tarih öncesi dönemlerde bildiğimiz anlamda bir "devletin" başkenti olmamış. Ancak bu, onun önemsiz olduğu anlamına gelmiyor. Aksine, Paleolitik Çağ'dan itibaren sürekli iskan görmüş, Neolitik ve Protohistorik dönemlerde önemli bir yerleşim ve ticaret merkezi olmuş, ve nihayet Frig Krallığı döneminde Gordion'un önemli bir komşusu ve krallığın stratejik bir parçası olarak varlığını sürdürmüş. Ankara'nın bu kadim geçmişi, onu sadece günümüzün başkenti değil, aynı zamanda binlerce yıllık bir mirasın da taşıyıcısı yapıyor.