Tanzimat ve Islahat Fermanı neden başarısız oldu?

Tanzimat ve Islahat Fermanı Neden Beklenen Sonucu Vermedi?

Tanzimat ve Islahat Fermanları, Osmanlı İmparatorluğu'nu modernleştirme ve dağılmayı önleme çabalarının en önemli dönüm noktaları. Ama neden o büyük umutlara rağmen beklenen büyük başarıyı yakalayamadılar, bunu konuşalım.

Deneyimlerime göre, bu fermanların başarısızlığının altında yatan temel nedenler, biraz da pragmatik bakış açısıyla ele alınması gereken karmaşık sorunlar. Bunları 3-4 ana başlıkta toplayabiliriz:

  1. Uygulamadaki Geri Kalmışlık ve Direnç

Fermanlar kağıt üzerinde harika görünüyordu; tüm vatandaşlara eşit haklar, kanun önünde mutlak eşitlik, can ve mal güvenliği gibi devrimci vaatler içeriyordu. Ancak bu vaatlerin hayata geçirilmesi, imparatorluğun derinlerine işlemiş geleneksel yapı ve bürokratik dirençle karşılaştı. Özellikle taşrada, vali ve diğer yerel yöneticiler bu yeniliklere pek sıcak bakmıyordu. Kanunların uygulanması için gereken eğitimli personel eksikliği de cabasıydı. Bir örnek vermek gerekirse, Islahat Fermanı ile gayrimüslimlere tanınan haklar (askerlik yapma zorunluluğu karşılığında cizye vergisinin kaldırılması gibi) pratikte hemen uygulanmadı. Birçok gayrimüslim, bu haklarını kullanabilmek için yerel yönetimlerle ciddi mücadeleler vermek zorunda kaldı. Hatta bazı bölgelerde, fermanın getirdiği değişiklikler yerel halk arasında gerginliğe bile yol açtı. Örneğin, yeni kurulan meclislere gayrimüslimlerin de katılması, bazı Müslüman kesimler tarafından hoş karşılanmadı.

Pratik Tavsiye: Eğer bir reform süreci yönetiyorsanız, sadece yasa çıkarmak yetmez. Bu yasaların nasıl uygulanacağını, kimin uygulayacağını, bu kişilerin nasıl eğitileceğini ve sürece kimlerin itiraz edebileceğini öngörmeniz şart. Uygulama mekanizmalarını da reformun kendisi kadar sağlam kurmalısınız.

  1. Dış Müdahale ve Çıkarlar

Osmanlı İmparatorluğu'nun zayıflaması, Avrupalı devletler için büyük bir fırsattı. Tanzimat ve Islahat Fermanları, bu devletlere Osmanlı iç işlerine karışmak için yeni bahaneler sundu. Özellikle gayrimüslimlerin haklarının korunması bahanesiyle, Avrupa devletleri sık sık Osmanlı hükümetine baskı yapıyor, kendi çıkarlarına uygun politikalar izlemesi için zorluyordu. Bu durum, fermanların amacından sapmasına ve Osmanlı'nın egemenliğinin daha da zayıflamasına neden oldu. Örneğin, Islahat Fermanı'nın ilan edilmesinde İngiltere ve Fransa'nın büyük rolü vardı. Bu devletler, kendi ticari ve siyasi çıkarlarını güvence altına almak için fermanı bir araç olarak kullanıyorlardı. Bu da fermanların "Osmanlılık" bilincini güçlendirmek yerine, Batı etkisini artırmasına yol açtı.

Pratik Tavsiye: Uluslararası ilişkilerde, kendi egemenliğinizi korumak istiyorsanız, dış güçlerin sizin adınıza politika belirlemesine asla izin vermeyin. Reformlarınızı kendi ulusal çıkarlarınız doğrultusunda, kendi kontrolünüzde yapmalısınız.

  1. Ekonomik Yetersizlik ve Borçlanma

Tanzimat ve Islahat Fermanları, imparatorluğun modernleşmesi için ciddi yatırımlar gerektiriyordu. Ancak Osmanlı Devleti'nin ekonomik durumu zaten oldukça zayıftı. Bu modernleşme çabalarını finanse etmek için yüksek oranlı dış borçlar almak zorunda kalındı. Kırım Savaşı (1853-1856) sonrası alınan borçlar, imparatorluğun maliyesini daha da kötüleştirdi. 1881'de kurulan Düyun-u Umumiye İdaresi (Borçlar İdaresi) ile Osmanlı'nın maliyesinin büyük bir kısmı yabancıların kontrolüne geçti. Bu durum, devletin kendi politikalarını bağımsızca belirleme yeteneğini de kısıtladı. Ekonomik bağımsızlığı olmayan bir devletin, siyasi reformları tam anlamıyla hayata geçirmesi de mümkün değildi.

Pratik Tavsiye: Modernleşme projeleri, sağlam bir ekonomik temel üzerine oturtulmalıdır. Borçlanma kaçınılmaz olsa da, bu borçların sürdürülebilir olması ve ülkenin bağımsızlığını tehlikeye atmaması esastır. Kendi kaynaklarınızı yaratmaya odaklanmak uzun vadede daha sağlıklıdır.

  1. Toplumsal Yapıdaki Çatlaklar ve Kimlik Sorunları

Fermanlar, imparatorluktaki farklı etnik ve dini grupları "Osmanlı vatandaşı" şemsiyesi altında birleştirmeyi amaçlıyordu. Ancak uzun yıllardır süregelen ayrımcı politikalar ve mevcut toplumsal yapı, bu birliği sağlamakta zorlandı. Özellikle gayrimüslimlerin yeni haklar kazanması, bazı Müslüman kesimlerde rahatsızlık yarattı. Diğer yandan, gayrimüslim topluluklar da tam anlamıyla eşitlik ve güven duygusunu yaşayamadı. Milliyetçilik akımlarının yükselmesiyle birlikte, imparatorluk içindeki farklı unsurlar da kendi bağımsızlıklarını ilan etme yoluna gittiler. Bu durum, fermanların öngördüğü "Osmanlıcılık" idealinin tam tersi bir gelişmeydi. Örneğin, Balkanlardaki milliyetçi hareketler, fermanların getirdiği sınırlı reformlarla tatmin olmadı ve bağımsızlık mücadelesi verdiler.

Pratik Tavsiye: Toplumsal birliği sağlamak, sadece yasal düzenlemelerle olmaz. Kültürel ve psikolojik duvarları da yıkmak gerekir. Farklı gruplar arasında güven ve karşılıklı anlayışın geliştirilmesi, uzun vadeli bir çaba gerektirir.

Özetle, Tanzimat ve Islahat Fermanları, iyi niyetli ve ileri görüşlü adımlar olsa da, imparatorluğun karşılaştığı derin yapısal sorunlar, dış baskılar ve ekonomik zorluklar nedeniyle tam olarak başarıya ulaşamadı. Bu dersler, günümüzdeki reform süreçleri için de önemli ipuçları veriyor.