İlamlı icra takibi hangi durumlarda yapılır?

14.03.2025 0 görüntülenme

İlamlı icra takibi, alacaklının elinde mahkeme kararı veya kanunen ilam niteliğinde sayılan bir belge (örneğin, noter senedi, tahkim kararı) bulunması durumunda başvurabileceği bir icra yoludur. Alacaklı, borçlunun bu kararda belirtilen yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, doğrudan icra dairesine başvurarak alacağını tahsil etme imkanına sahiptir. İlamlı icra, ilamsız icraya göre daha hızlı ve etkilidir, çünkü alacaklının elinde zaten bir mahkeme kararı veya onunla eşdeğer bir belge bulunmaktadır.

İlamlı İcra Takibinin Temel Şartları

İlamlı icra takibi başlatabilmek için öncelikle alacaklının elinde bir ilam veya ilam niteliğinde bir belge bulunması gerekmektedir. Bu belge, borçlunun belirli bir edimi (para ödeme, bir şeyi teslim etme, bir işi yapma veya yapmamaya dair) yerine getirmesi gerektiğini kesin olarak belirtmelidir. İkinci olarak, borçlunun bu edimi yerine getirmemesi ve alacaklının bu durumu icra dairesine başvurarak belgelemesi gerekmektedir.

İlamlı icra takibi, sadece mahkeme kararlarıyla sınırlı değildir. Kanun, bazı belgeleri de ilam niteliğinde saymıştır. Bunlar arasında noter senetleri, tahkim kararları, bazı idari para cezaları ve kira sözleşmeleri gibi belgeler yer almaktadır. Bu belgelerin de ilamlı icraya konu olabilmesi için belirli şartları taşıması gerekmektedir.

Hangi Durumlarda İlamlı İcra Takibi Yapılır?

İlamlı icra takibi, geniş bir yelpazede alacak türü için kullanılabilir. En sık karşılaşılan durumlar şunlardır:

  • Para Alacakları: Mahkeme kararıyla hükmedilmiş bir para alacağının tahsili (örneğin, tazminat, nafaka, alacak davası sonucu)
  • Taşınır veya Taşınmaz Teslimi: Bir taşınır veya taşınmazın teslimine ilişkin mahkeme kararının yerine getirilmesi
  • Bir İşin Yapılması veya Yapılmaması: Bir işin yapılması veya yapılmaması yönünde verilen mahkeme kararının icrası
  • Kira Alacakları: Kira sözleşmesine dayalı olarak tahliye veya kira alacağının tahsili (belirli şartlar altında)

Örneğin, bir kişi aleyhine açılan tazminat davasını kazanırsa ve mahkeme, borçlunun belirli bir miktar tazminat ödemesine karar verirse, bu mahkeme kararı ilam niteliği taşır ve alacaklı, bu kararı icra dairesine sunarak ilamlı icra takibi başlatabilir. Benzer şekilde, bir tahliye davası sonucu verilen tahliye kararı da ilamlı icra yoluyla uygulanabilir.

İlamlı İcra Takibinin Avantajları ve Dezavantajları

İlamlı icra takibinin en büyük avantajı, ilamsız icraya göre daha hızlı ve etkili olmasıdır. Borçlu, icra emrine itiraz edemez, sadece borcun ödendiğini veya zamanaşımına uğradığını iddia edebilir. Bu da alacaklının alacağına daha kısa sürede kavuşmasını sağlar.

Ancak, ilamlı icranın da bazı dezavantajları bulunmaktadır. Öncelikle, alacaklının elinde bir ilam veya ilam niteliğinde bir belge bulunması gerekmektedir. Bu da dava açma veya arabuluculuk gibi süreçleri gerektirebilir. Ayrıca, ilamlı icra takibi de belirli masrafları içerir (harçlar, vekalet ücreti vb.).

İlamlı icra takibi, alacaklılar için önemli bir tahsilat aracıdır. Ancak, bu sürecin doğru ve etkin bir şekilde yönetilmesi için alanında uzman bir avukattan destek almak önemlidir. Unutmayın, her icra takibi kendi içinde özel durumlar barındırır ve profesyonel yardım, haklarınızın korunmasına yardımcı olacaktır.