"Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep; dediler ilim geride, illa edep, illa edep anlamı nedir?"
İçindekiler
“Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep; dediler ilim geride, illa edep, illa edep” dizesi, yüzyıllardır aktarılan ve derin anlamlar barındıran bir sözdür. Bu söz, ilim öğrenmenin önemini vurgularken, edep ve ahlakın ilimden bile önce geldiğini hatırlatır. Gelin bu anlamlı dizeyi birlikte inceleyelim.
Edebin İlimden Önce Gelmesi Ne Anlama Gelir?
Bu söz, edebin sadece bir nezaket kuralı olmadığını, aynı zamanda bilginin doğru ve faydalı bir şekilde kullanılmasının temel şartı olduğunu vurgular. Bilgi güçtür, ancak bu güç edep ile kontrol edilmezse yıkıcı olabilir. Örneğin, ahlaki değerlerden yoksun bir bilim insanı, bilgisini insanlığa zarar verecek şekilde kullanabilir. Bu nedenle, ilim öğrenirken aynı zamanda ahlaki değerleri de içselleştirmek büyük önem taşır.
Edep, sadece başkalarına karşı saygılı olmak değil, aynı zamanda kendine karşı dürüst olmak, alçakgönüllü olmak ve haddini bilmektir. İlim öğrenen bir kişi, ne kadar bilgi sahibi olursa olsun, edep ve tevazu sahibi olmalıdır. Aksi takdirde, kibir ve gurur onu kör edebilir ve bilgisini doğru bir şekilde kullanmasını engelleyebilir.
İlim ve Edep Arasındaki İlişki
İlim ve edep birbirini tamamlayan iki unsurdur. İlim, aklı aydınlatırken, edep kalbi güzelleştirir. Sadece ilme sahip olmak, kişiyi tam anlamıyla olgunlaştırmaz. Edep ile yoğrulmamış bir ilim, kuru ve faydasız kalabilir. Bu nedenle, ilim öğrenirken aynı zamanda edep ve ahlak değerlerini de geliştirmek gerekir.
Günümüzde, bilgiye erişim her zamankinden daha kolay. Ancak, bu durum edep ve ahlakın önemini azaltmamalıdır. Aksine, bilgiye erişimin kolaylaştığı bu çağda, edebin önemi daha da artmaktadır. Çünkü, doğru ile yanlışı ayırt edebilmek, bilgiyi doğru bir şekilde kullanabilmek ve insanlığa faydalı olabilmek için edep ve ahlaka ihtiyaç vardır.
Unutmayalım ki, "Girdim ilim meclisine, eyledim kıldım talep; dediler ilim geride, illa edep, illa edep" sözü, sadece geçmişten gelen bir öğüt değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir uyarıdır. İlim öğrenirken, edebi elden bırakmamalı ve ahlaklı bir birey olma yolunda çaba göstermeliyiz.