Kan şekeri kaç olursa tehlikelidir?

Kan Şekeri Kaç Olursa Tehlikelidir?

Merhaba, kan şekeri konusu hassas bir konu ve doğru bilgiye ulaşmak çok önemli. Kaç olursa tehlikelidir sorusu, aslında tek bir rakamla cevaplanacak kadar basit değil. Çünkü kandaki şeker seviyesi gün içinde, yediğinize, içtiğinize, aktivite düzeyinize ve hatta stresinize göre değişir. Ama genel kabul görmüş sınırlar var ve bu sınırların dışına çıkmak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Öncelikle, açlık kan şekerinden bahsedelim. Sabah aç karnına yapılan ölçümde normal değerler genellikle 70-100 mg/dL arasındadır. Eğer bu değer sürekli olarak 126 mg/dL ve üzerine çıkıyorsa, bu diyabet (şeker hastalığı) belirtisi olabilir. Diyabet, vücudun insülini düzgün kullanamaması veya yeterince üretememesi durumudur ve uzun vadede damarlara, sinirlere, gözlere, böbreklere ciddi zararlar verebilir.

Peki ya tokluk kan şekeri? Yemekten yaklaşık 2 saat sonra ölçülen tokluk kan şekeri normalde 140 mg/dL'nin altında olmalıdır. Eğer bu değer sürekli olarak 200 mg/dL ve üzerine çıkıyorsa, yine diyabet akla gelmeli. Hatta kan şekerinin bu kadar yükselmesi, hiperglisemi denilen bir duruma yol açar. Belirtileri arasında sık idrara çıkma, aşırı susama, bulanık görme, yorgunluk bulunur. Ciddi hiperglisemi, tedavi edilmezse diyabetik ketoasidoz gibi hayatı tehdit eden durumlara ilerleyebilir.

Diğer uçta ise hipoglisemi yani kan şekerinin düşüklüğü var. Genellikle 70 mg/dL'nin altı hipoglisemi olarak kabul edilir. Belirtileri; terleme, titreme, çarpıntı, açlık hissi, baş dönmesi, sinirlilik olabilir. Eğer kan şekeri çok düşerse, örneğin 50 mg/dL'nin altına inerse, bilinç bulanıklığı, konuşma güçlüğü, hatta koma gibi ciddi durumlar yaşanabilir. Bu durum özellikle insülin kullanan diyabet hastaları için risklidir.

Neden Bu Değerlere Dikkat Etmelisiniz?

Kan şekerindeki dalgalanmaların uzun vadeli etkileri var. Sürekli yüksek kan şekeri, damar duvarlarında hasara neden olur. Bu da kalp krizi, felç gibi kardiyovasküler hastalık riskini artırır. Ayrıca böbreklerin süzme görevini yapmasını engelleyerek böbrek yetmezliğine, gözdeki küçük damarları bozarak görme kaybına (diyabetik retinopati) ve sinirleri etkileyerek his kaybı, ağrı gibi sorunlara (diyabetik nöropati) yol açabilir.

Deneyimlerime göre, birçok insan kan şekeri dengesizliğinin erken belirtilerini göz ardı edebiliyor. "Biraz başım ağrıdı", "kendimi biraz halsiz hissettim" gibi şikayetler aslında vücudun bir uyarısı olabilir. Eğer bu tür belirtileri sık yaşıyorsanız, mutlaka bir sağlık profesyoneline danışmalısınız.

Pratik Öneriler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Düzenli Kontrol: Eğer diyabet riskiniz varsa veya belirtiler yaşıyorsanız, doktorunuzun önerdiği sıklıkta kan şekerinizi ölçtürün. Evde kullanabileceğiniz glukometreler bu konuda yardımcı olabilir.
  • Beslenme Alışkanlıkları: İşlenmiş şekerlerden, beyaz unlu mamullerden, tatlı içeceklerden uzak durmak genel kan şekeri dengesi için kritik. Lifli gıdalar, tam tahıllar, sebzeler ve meyveler kan şekerinin daha stabil kalmasına yardımcı olur.
  • Fiziksel Aktivite: Düzenli egzersiz, vücudun insülini daha etkin kullanmasını sağlar ve kan şekerini düşürmeye yardımcı olur. Yürüyüş yapmak bile fark yaratır.
  • Stres Yönetimi: Stres, kan şekerini yükseltebilen bir faktördür. Kendinize zaman ayırarak gevşeme teknikleri uygulamak faydalı olabilir.

Unutmayın, kan şekeri yönetimi sadece diyabet hastaları için değil, genel sağlık için de önemlidir. Vücudunuzu dinlemek ve gerektiğinde profesyonel destek almak en sağlıklısıdır.