Azerbaycan hangi devletten ayrıldı?
Azerbaycan Hangi Devletten Ayrıldı? Yakın Tarihin Şifreleri
Bak şimdi, Azerbaycan'ın bağımsızlık hikayesi öyle tek cümleyle geçiştirilecek bir durum değil. Bu toprağın geçmişi, coğrafyası ve siyasi çalkantıları, onu bugünkü konumuna getiren çok katmanlı bir süreç. Eğer "Azerbaycan hangi devletten ayrıldı?" diye merak ediyorsan, bilmen gereken tek bir cevap yok; çünkü bu bir zincirleme reaksiyonun son halkası.
- Çarlık Rusyası'ndan Sovyetler Birliği'ne Geçiş ve İlk Bağımsızlık Denemesi
Deneyimlerime göre, Azerbaycan'ın modern anlamdaki bağımsızlık arayışı,
başlar. Gülistan (1813) ve Türkmençay (1828) anlaşmalarıyla Azerbaycan toprakları ikiye bölündü; Aras Nehri'nin kuzeyi Rusya'ya, güneyi ise İran'a kaldı. Bu bölünme, Azerbaycan kimliğinin şekillenmesinde kritik bir rol oynadı.
Rus İmparatorluğu'nun çöküşüyle birlikte, yani 1917 Bolşevik İhtilali sonrası oluşan boşlukta, Azerbaycanlılar kendi bağımsız devletlerini kurma fırsatı buldular. 28 Mayıs 1918'de Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti (ADR) ilan edildi. Bu, Müslüman dünyasındaki ilk laik ve demokratik cumhuriyetti. Kısa ömürlü de olsa (sadece 23 ay), bu tecrübe modern Azerbaycan devlet geleneğinin temelini attı. ADR, kendi ordusunu kurdu, para birimini bastı, hatta kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıdı ki bu, birçok Batı ülkesinden bile önceydi. Ancak bu bağımsızlık, Bolşeviklerin Kafkasya'ya yayılmasıyla sona erdi.
- Sovyetler Birliği İçindeki Yıllar ve Kimlik Mücadelesi
1920'de Kızıl Ordu Bakü'ye girdi ve Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti'ne son verdi. Azerbaycan, Azerbaycan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti (Azerbaycan SSC) adıyla Sovyetler Birliği'ne katıldı. Yani, senin sorduğun "hangi devletten ayrıldı" sorusunun en doğrudan cevabı aslında Sovyetler Birliği'dir. Ancak bu, 1918'deki ilk bağımsızlık denemesinin kesintiye uğraması ve bir sonraki büyük ayrılığın öncesindeki uzun bir dönemi kapsar.
Sovyet dönemi, Azerbaycan için hem sanayileşme ve eğitimde ilerleme getirdi hem de ağır siyasi baskılar ve ulusal kimliğin bastırılmasıyla geçti. Özellikle Stalin döneminde binlerce aydın ve milliyetçi sürgün edildi veya idam edildi. Ruslaştırma politikaları uygulandı. Ancak tüm bunlara rağmen, Azerbaycanlılar kendi dillerini, kültürlerini ve ulusal kimliklerini koruma mücadelesini sürdürdüler. Bakü'nün önemli bir petrol merkezi olması, Azerbaycan'ın Sovyet ekonomisindeki stratejik önemini artırdı.
- Sovyetler Birliği'nin Dağılması ve Nihai Bağımsızlık
1980'lerin sonlarına doğru Sovyetler Birliği'nde başlayan "Glasnost" (açıklık) ve "Perestroyka" (yeniden yapılanma) rüzgarları, birlik cumhuriyetlerinde bağımsızlık hareketlerini tetikledi. Azerbaycan'da da ulusal uyanış hızla yayıldı. özellikle Karabağ sorunu, bağımsızlık taleplerinin fitilini ateşleyen önemli bir faktör oldu. Ermenistan'ın Azerbaycan toprağı olan Dağlık Karabağ üzerindeki iddiaları, Azerbaycan halkında büyük bir tepkiye yol açtı.
20 Ocak 1990'da Sovyet ordusunun Bakü'ye girerek sivil halka ateş açması ("Kara Ocak"), Azerbaycan halkının Sovyetler Birliği'nden tamamen kopma kararını pekiştirdi. Bu olay, Azerbaycan'ın bağımsızlık mücadelesinde bir dönüm noktasıdır. Binlerce insan hayatını kaybetti, ancak bu katliam, bağımsızlık arzusunu daha da güçlendirdi.
Nihayet, 30 Ağustos 1991'de Azerbaycan Yüksek Sovyeti bağımsızlığını ilan etti ve bu ilan 18 Ekim 1991'de Bağımsızlık Anayasal Yasası ile resmileşti. Böylece, Azerbaycan tam anlamıyla Sovyetler Birliği'nden ayrılarak bağımsız bir devlet oldu. Bu, 1918'deki ilk denemeden sonra ikinci ve kalıcı bağımsızlık ilanıydı. Bağımsızlık sonrası dönemde Azerbaycan, kendi ulusal ordusunu kurdu, ekonomisini dönüştürdü ve uluslararası arenada yerini aldı.
Özetle, Azerbaycan'ın ayrıldığı devlet, Sovyetler Birliği'dir. Ancak bu ayrılık, Çarlık Rusyası'nın mirası, 1918'deki ilk bağımsızlık denemesi ve Sovyet dönemi içindeki ulusal kimlik mücadelesinin bir sonucudur. Yani, bu bir anda olan bir şey değil, uzun bir tarihi sürecin finalidir.