Güney Cephesi hangi antlaşmayla kapanmıştır?

Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en önemli aşamalarından biridir. Bu destansı savaşta, farklı cephelerde verilen mücadeleler, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmıştır. Özellikle Güney Cephesi, stratejik önemi ve yerel direnişin kahramanlıklarıyla öne çıkar. Peki, Güney Cephesi hangi antlaşmayla kapanmıştır ve bu cephenin kapanışı ne anlama gelmektedir?

Güney Cephesi'nin Önemi ve Oluşumu

Güney Cephesi, Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra Fransızların ve onların yanında yer alan Ermenilerin işgallerine karşı Türk halkının başlattığı direnişle şekillenmiştir. Bu cephe, özellikle Adana, Maraş, Antep ve Urfa gibi şehirlerde yoğunlaşmıştır. İşgallere karşı verilen mücadele, Kuva-yi Milliye birlikleri ve yerel halkın kahramanca direnişiyle uzun süre devam etmiştir.

Güney Cephesi'nin oluşumunda, bölgedeki coğrafi koşullar ve yerel halkın vatanseverlik duygusu önemli rol oynamıştır. Halk, kendi imkanlarıyla örgütlenerek düşmana karşı amansız bir mücadele vermiştir. Bu mücadele, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) kurulması ve düzenli ordunun oluşturulmasıyla daha da güçlenmiştir.

Ankara Antlaşması ve Güney Cephesi'nin Kapanışı

Güney Cephesi'nin kapanması, TBMM hükümeti ile Fransa arasında 20 Ekim 1921 tarihinde imzalanan Ankara Antlaşması ile gerçekleşmiştir. Bu antlaşma, Sakarya Meydan Muharebesi'nin kazanılmasının ardından diplomatik bir zafer olarak tarihe geçmiştir. Ankara Antlaşması ile Fransa, işgal ettiği bölgelerden çekilmeyi kabul etmiş ve böylece Güney Cephesi kapanmıştır.

Ankara Antlaşması'nın imzalanması, sadece Güney Cephesi'nin kapanması anlamına gelmemektedir. Aynı zamanda, TBMM hükümetinin uluslararası alanda kazandığı saygınlığın bir göstergesi olmuştur. Fransa'nın bu antlaşmayı imzalaması, diğer İtilaf Devletleri üzerinde de baskı yaratmış ve Kurtuluş Savaşı'nın seyrini olumlu yönde etkilemiştir.

Ankara Antlaşması'nın Sonuçları ve Önemi

Ankara Antlaşması, Türkiye için birçok önemli sonuç doğurmuştur. Bunlardan en önemlisi, Güney Cephesi'nin güvenliğinin sağlanması ve buradaki birliklerin Batı Cephesi'ne kaydırılabilmesidir. Bu durum, Yunan ordusuna karşı verilen mücadelede Türk ordusunun gücünü artırmış ve zaferin kazanılmasında önemli bir rol oynamıştır.

Ayrıca, Ankara Antlaşması ile Hatay'ın durumu da belirlenmiştir. Antlaşmaya göre, Hatay'da özel bir yönetim kurulacak ve Türk kültürü korunacaktı. Ancak, Hatay'ın Türkiye'ye katılması daha sonraki yıllarda gerçekleşmiştir. Ankara Antlaşması, Türkiye'nin toprak bütünlüğünün sağlanması ve uluslararası alanda tanınması açısından büyük bir öneme sahiptir.

Güney Cephesi'nin Ankara Antlaşması ile kapanması, Türk Kurtuluş Savaşı'nın önemli bir dönüm noktasıdır. Bu antlaşma, hem askeri hem de siyasi anlamda büyük bir başarı olarak kabul edilir ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecinde önemli bir kilometre taşıdır.