Kan sulandırıcı iğne nereden yapılır?

Kan Sulandırıcı İğne Nereden Yapılır?

Öncelikle, kan sulandırıcı iğnelerin kendi başına yapılmasının veya başkasına yapılmasının bazı önemli noktaları var. Bu tamamen senin sağlık durumuna ve doktorunun tavsiyesine bağlı. Genellikle bu tür iğneler kendini yönetebilen hastalar için reçete edilir. Eğer doktorun bu yolu önerdiyse, öncelikle bir eğitim alman gerekecek. Bu eğitim genellikle hastanenin ilgili polikliniğinde, hemşireler tarafından verilir. Sana doğru enjeksiyon tekniği, iğnenin nereye yapılacağı, ne kadar derin olacağı gibi konularda pratik bilgiler sunarlar. Korkmana gerek yok, bu süreç ilk başta biraz ürkütücü gelebilir ama birkaç denemeden sonra oldukça kolaylaşacaktır.

Deneyimlerime göre, en sık karşılaşılan uygulama bölgesi karın bölgesidir. Göbek deliğinin birkaç santim çevresi dışında, yani daha çok yağ dokusunun olduğu yerler tercih edilir. Bu bölgede sinir ve damar yolları daha az olduğu için daha güvenlidir. Ancak karın bölgesi dışında, üst kol veya uyluğun dış kısımları da uygun olabilir. Tabii ki bu tamamen senin doktorunun veya hemşirenin önerisine bağlı. Enjeksiyonu yapacağın yeri her seferinde değiştirmek, yani rotasyon yapmak, ciltte oluşabilecek sertlikleri ve hassasiyeti önlemek açısından çok önemlidir.

Doğru Uygulama İçin Bilmen Gerekenler

Kan sulandırıcı iğneler genellikle subkutan (deri altı) enjeksiyon olarak yapılır. Bu şu demek: İğne kas dokusuna değil, derinin hemen altındaki yağ dokusuna batırılır. Doğru derinlik, iğnenin tamamının veya büyük bir kısmının yağa girmesini sağlamaktır. Enjeksiyon yapacağın alanı temiz bir pamuk veya alkollü mendille sildikten sonra, bölgedeki deriyi hafifçe başparmağın ve işaret parmağın arasına alarak bir kıvrım oluştur. İğneyi bu kıvrımın içine, yaklaşık 45 derecelik bir açıyla batırırsın. İlacı yavaşça enjekte ettikten sonra, iğneyi aynı açıyla çıkarıp tekrar temiz bir pamukla hafifçe bastırırsın. Asla bastırarak ovalama yapma, bu morarmaya neden olabilir.

Kullanılan iğneler genellikle çok incedir, örneğin 25-31 gauge aralığında olabilir ve kısa uçlara sahiptir. Bu da acıyı minimuma indirmeye yardımcı olur. Eğer enjeksiyon sonrası hafif bir kanama olursa bu normaldir. Önemli olan, iğneyi çıkardıktan sonra o bölgeyi ovalamamaktır.

Pratik İpuçları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Deneyimlerime göre, bu süreci daha konforlu hale getirmek için bazı ipuçları verebilirim. Öncelikle, enjeksiyon yapacağın bölgeyi her zaman gözden geçir. Kızarıklık, morluk veya herhangi bir enfeksiyon belirtisi varsa o bölgeyi kullanma. İlacı enjekte etmeden önce oda sıcaklığında olmasına dikkat et. Soğuk ilaç daha ağrılı olabilir. Eğer iğne batarken bir acı hissedersen, bu genellikle yanlış bir yere battığını veya çok hızlı davrandığını gösterebilir. Sakin kalmaya çalış.

Kullandığın şırıngayı ve iğneyi asla tekrar kullanma. Her seferinde yeni, steril bir şırınga ve iğne kullanmak enfeksiyon riskini tamamen ortadan kaldırır. Kullanılmış malzemeleri uygun bir şekilde, tıbbi atık kutusuna atmayı unutma. Eğer evde özel bir tıbbi atık kutun yoksa, bu konuda hemşirelerinden bilgi alabilirsin. Bazı eczaneler veya hastaneler bu konuda yardımcı olabiliyor.

Unutma, bu iğneler genellikle belirli bir tedavi süreci için kullanılır. Bu nedenle doktorunun önerdiği doz ve sıklıkta uygulamayı titizlikle takip etmelisin. Herhangi bir şüphen veya sorunun olduğunda, mutlaka doktorunla veya hemşirenle iletişime geçmekten çekinme. Onlar bu konuda en doğru bilgiyi vereceklerdir.