Tes Yazıtı hangi dönem?
Tes Yazıtı: Tarihi ve Dönemlendirilmesi
Tes Yazıtı'nın hangi döneme ait olduğu sorusu, Moğolistan'ın kadim tarihine ilgi duyan herkesin aklına gelen ilk sorulardan biridir. Deneyimlerime göre, bu yazıtın dönemini belirlemek için hem yazıtın kendi içeriğine hem de bulunduğu arkeolojik bağlama bakmak gerekiyor. Genellikle M.S.
tarihlenir.
Yazıtın İçeriği ve Dilbilimsel Kanıtlar
Tes Yazıtı, Orhun Yazıtları gibi Köktürk alfabesiyle yazılmış olsa da, kullanılan dil ve ifade biçimi Köktürk yazıtlarından farklılık gösterir. Bu, dilbilimsel olarak bize önemli ipuçları sunar. Köktürk dönemine ait yazıtlar (örneğin Bilge Kağan, Kül Tigin yazıtları) daha çok savaşları, kahramanlıkları ve devletin kuruluşunu anlatırken, Tes Yazıtı'nda daha farklı bir tonlama ve sözcük dağarcığı gözlemlenir. Dilbilimciler, özellikle bazı kelimelerin ve gramer yapılarının Uygurca'ya özgü olduğunu belirtirler. Örneğin, bazı isim çekim ekleri veya fiil zamanları Köktürkçeden ziyade Uygurca'ya daha yakındır. Bu dilsel farklılıklar, yazıtın Köktürk Kağanlığı'nın çöküşünden sonra, Uygur Kağanlığı'nın yükselişiyle birlikte ortaya çıktığını düşündürüyor.
Arkeolojik Buluntular ve Bağlam
Yazıtın bulunduğu coğrafi konum ve çevresindeki arkeolojik bulgular da dönemlendirme için kritik öneme sahiptir. Tes Yazıtı, Moğolistan'ın Tes Nehri (Tesin Gol) vadisinde, Uygur dönemine ait olduğu bilinen kalıntıların yakınında bulunmuştur. Bu bölgede yapılan kazılarda, Uygur Kağanlığı dönemine özgü seramik parçaları, mimari kalıntılar ve diğer kültürel eserler ortaya çıkarılmıştır. Bir yazıtın kendi başına tarihlenmesi zor olsa da, bulunduğu arkeolojik katman ve çevresindeki diğer eserlerin tarihlendirilmesi, yazıtın ait olduğu dönemi büyük ölçüde netleştirir. Uygur Kağanlığı'nın başkenti Ordu-Balık'ın yakınlığı da, bu bölgedeki Uygur etkisini pekiştirmektedir. Yani, sadece yazıtın kendisi değil, çevresindeki "arkeolojik imzalar" da bize yazıtın Uygur dönemine ait olduğunu fısıldar.
Uygur Kağanlığı Dönemi ve Yazıtın Önemi
Uygur Kağanlığı (M.S. 744-840), Köktürk Kağanlığı'nın mirasını devralmış ve Orta Asya'da önemli bir güç haline gelmiştir. Bu dönemde özellikle şehirleşme, ticaret ve kültürel etkileşimler artmıştır. Tes Yazıtı gibi anıtlar, Uygur Kağanlığı'nın siyasi yapısı, sosyal düzeni ve belki de o dönemin önemli şahsiyetleri hakkında bilgi verir. Yazıtın tam olarak kime ithaf edildiği veya hangi olayı anlattığı konusunda farklı yorumlar olsa da, genel olarak Uygur soylularından birine veya önemli bir olaya adandığı düşünülür. Bu tür yazıtlar, sadece dilbilimsel değil, aynı zamanda tarihsel ve sosyolojik açıdan da o döneme ışık tutar. Örneğin, yazıt üzerindeki bazı ifadeler, dönemin inanç sistemleri veya siyasi ittifakları hakkında ipuçları verebilir. Yani, Tes Yazıtı'nı sadece bir taş yığını olarak görmek yerine, onu Uygur Kağanlığı'nın canlı bir sesi olarak değerlendirmek gerekir.
Dolayısıyla, Tes Yazıtı'nın dönemi hakkında bir çıkarım yaparken, dilbilimsel analizleri, arkeolojik bulguları ve dönemin genel tarihsel bağlamını bir arada değerlendirmek en doğru yaklaşımdır. Deneyimlerime göre, bu üç sacayağı olmadan doğru bir sonuca ulaşmak pek mümkün değildir. Eğer bu tür yazıtları araştırıyorsan, her zaman birden fazla kaynaktan ve farklı disiplinlerden gelen bilgileri çapraz kontrol etmeni öneririm. Bu, sadece Tes Yazıtı için değil, genel olarak tarihi eserlerin dönemlendirilmesi için geçerli bir altın kuraldır.