Kanda insülin direnci kaç olmalı?

Kanda İnİsÜlİn Direnci Kaç Olmalı?

Şeker hastası olmasan bile kanındaki insülin direnci seviyeleri genel sağlığın için hayati önem taşıyor. Bu direnç, vücudunun şekeri enerjiye çevirme yeteneğini doğrudan etkiliyor. Yani insülin direncin yüksekse, hücrelerin insüline yeterince yanıt vermiyor ve bu da kan şekerinin sürekli yüksek kalmasına yol açabiliyor.

Peki, bu direnç kaç olmalı ki "normal" diyebilelim? İşin aslı şu ki, burada tek bir rakam vermek biraz zor. Çünkü insülin duyarlılığını ölçmenin farklı yolları var ve elde edilen değerler laboratuvarlara göre ufak tefek değişiklik gösterebilir. Ancak genel kabul gören bazı referans değerler var. En sık kullanılan testlerden biri açlık insülin seviyesi. Boş mideyle yapılan ölçümlerde, insülin seviyenin 2.6 ile 24.9 µIU/mL (mikro-ünite/mL) arasında olması beklenir. Fakat unutma, bu sadece bir aralık. Bu aralığın üst sınırlarına yakınsan veya bu değerleri aşıyorsan, insülin direnci açısından dikkatli olman gerekiyor demektir.

Daha da önemlisi, sadece insülin seviyesine bakmak yeterli değil. Genellikle açlık kan şekeri ile birlikte değerlendirilir. Eğer hem açlık insülinin yüksek hem de açlık kan şekerin normalin üst sınırına yakınsa (örneğin 90-100 mg/dL civarı), bu durum insülin direncinin bir işareti olabilir. HOMA-IR (Homeostasis Model Assessment of Insulin Resistance) testi de bu direnci ölçmek için kullanılır. Bir HOMA-IR değeri 2.0’ın altındaysa genellikle insülin duyarlılığın iyi kabul edilir. Ancak değer 2.5’in üzerine çıkmaya başladığında, insülin direnci konusunda endişelenmeye başlamalısın. Deneyimlerime göre, HOMA-IR değeri 3’ün üzerindeyse, bu durum artık daha ciddi bir uyarıdır.

İnsülin Direncini Neler Etkiler ve Nasıl Yönetilir?

İnsülin direnci sadece genetik bir yatkınlık değil, büyük ölçüde yaşam tarzı seçimlerimizle de yakından ilgili. Eğer kanındaki bu direnç seviyeleri seni endişelendiriyorsa, yapabileceğin şeyler var. Bunların başında kilo kontrolü geliyor. Özellikle karın bölgesindeki yağlanma, insülin direncini tetikleyen önemli bir faktör. Vücut kitle indeksini (VKİ) normal sınırlarda tutmak veya fazla kilolarından kurtulmak, direnci düşürmede en etkili yöntemlerden biri.

Beslenme düzeni de en az kilo kontrolü kadar kritik. İşlenmiş gıdalardan, rafine şekerlerden ve basit karbonhidratlardan uzak durmak önemli. Bunların yerine lifli gıdalar, tam tahıllar, sebzeler, meyveler ve sağlıklı yağlar tüketmek, insülin hassasiyetini artırmaya yardımcı olur. Örneğin, güne tam buğday ekmeği ve avokado ile başlamak, beyaz ekmek ve reçel ile güne başlamaktan çok daha iyidir. Öğünlerinde lif alımını artırmak, kan şekerinin daha dengeli seyretmesini sağlar.

Fiziksel aktivite ise insülin direncini yönetmenin bir diğer temel taşı. Düzenli egzersiz, kaslarının şekeri daha etkin kullanmasına yardımcı olur ve bu da insülin ihtiyacını azaltır. Haftada en az 150 dakika orta düzeyde aerobik egzersiz (tempolu yürüyüş, yüzme gibi) veya 75 dakika yoğun egzersiz yapmak önerilir. Hatta gün içinde daha sık hareket etmek, oturarak geçirdiğin süreyi azaltmak bile fark yaratır.

Ne Zaman Doktora Görünmeli?

Eğer insülin direnci belirtileri yaşıyorsan veya risk grubunda olduğunu düşünüyorsan (ailede diyabet öyküsü, polikistik over sendromu gibi), bir doktora danışmak en doğrusu. Belirtiler arasında aşırı yorgunluk, ani tatlı krizleri, kilo alma eğilimi (özellikle karın bölgesinde), konsantrasyon güçlüğü ve ciltte koyulaşmalar (özellikle boyun ve koltuk altı bölgelerinde, akantozis nigrikans olarak bilinir) yer alabilir. Bu belirtileri yaşıyorsan, kendi kendine teşhis koymak yerine mutlaka bir sağlık profesyoneline başvur. Doktorun yapacağı testler ve değerlendirmelerle sana özel bir yol haritası çizecektir.