Ilk iltizam hangi padişah?
İlk İltizam Sistemi Kimin Zamanında Başladı?
Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk iltizam sistemi, aslında bir anda ortaya çıkmış bir şey değil. Bu sistemin temelleri, devletin mali ihtiyaçlarının arttığı ve klasik vergi toplama yöntemlerinin yetersiz kaldığı dönemlerde atıldı. Deneyimlerime göre, bu tür yapıların oluşumu hep böyle adım adım ilerler.
İltizamın kökeni Fatih Sultan Mehmed dönemine kadar uzanıyor diyebiliriz. Ancak bu sistemin daha belirgin bir şekilde karşımıza çıktığı ve yaygınlaştığı dönem, II. Bayezid'in saltanatına denk gelir. Özellikle 1490'lardan itibaren, devletin nakit ihtiyacının artmasıyla birlikte, belirli bölgelerin vergi gelirlerinin peşin para karşılığında şahıslara devredilmesi uygulaması başladı. Bu şahıslara da mültezim deniyordu.
Neden İltizam Sistemi Tercih Edildi?
Devletin neden böyle bir yola başvurduğunu anlamak için dönemin koşullarına bakmak lazım.
- Nakite İhtiyaç: Sık sık yapılan seferler ve artan devlet harcamaları, hazineye sürekli bir nakit akışı gerektiriyordu. İltizam, vergi gelirlerini peşin olarak elde etmenin hızlı bir yoluydu.
- Yerel Bilgi ve Kontrol: Mültezimler, bulundukları bölgenin vergi kaynaklarını daha iyi bildikleri için vergi toplama işini daha etkin yapabiliyorlardı. Bu, merkezi otoritenin ulaşamadığı yerlerde de vergi tahsilatını sağlıyordu.
- Maliyet Etkinliği: Kendi memurlarını her yere göndermek yerine, iltizam sistemi devletin personel maliyetini düşürüyordu. Mültezimler, topladıkları verginin bir kısmını kendilerine alarak bu işi üstleniyorlardı.
Örneğin, bir sancak veya kaza vergi gelirleri, bir mültezime 50.000 akçeye satılabilir ve mültezim de bu bölgeden en az 50.000 akçe toplamaya çalışırdı. Aradaki fark, mültezimin karı oluyordu. Bu sistem, devlet için kısa vadede nakit sağlarken, uzun vadede bazı riskleri de beraberinde getiriyordu.
İltizamın Zamanla Değişen Yüzü
Deneyimlerime göre, hiçbir sistem başlangıçtaki haliyle kalmaz. İltizam da zamanla evrildi. Başlangıçta daha çok kısa süreli bir çözüm olarak görülse de, özellikle
- yüzyıldan itibaren malikane sisteminin yaygınlaşmasıyla iltizamın yapısı değişti. Malikane, iltizamın ömür boyu veya veraset yoluyla devredilebilen bir şekliydi. Bu, mültezimlerin kendi çıkarlarını daha ön plana çıkarmalarına ve devletin gelirlerini uzun vadede göz ardı etmelerine yol açtı.
Bu durum, bölgedeki halk üzerinde de baskıyı artırıyordu. Mültezimler, yatırım yapma veya bölgeyi kalkındırma gibi bir dertleri olmadığı için, sadece kısa vadede en çok parayı toplamaya odaklanıyorlardı. Bu da vergi adaletsizliğine ve halkın devlete olan güveninin sarsılmasına neden oluyordu.
İltizamdan Uzaklaşma Süreci
Bu olumsuz etkiler nedeniyle, iltizam sisteminin reforme edilmesi veya kaldırılması gerektiği yönündeki düşünceler de zamanla güçlendi. Özellikle
- yüzyılda bazı ıslahat girişimlerinde iltizamın sınırlandırılması veya kaldırılması gündeme gelse de, köklü bir değişiklik ancak Tanzimat döneminde mümkün olabildi.
Öneri: Eğer sen de bir işi yönetiyorsan veya bir projede yer alıyorsan, kısa vadeli kazançlar uğruna uzun vadeli sürdürülebilirliği göz ardı etmenin ne kadar tehlikeli olabileceğini unutma. Tıpkı iltizamın zamanla devlete verdiği zararlar gibi, bugün de benzer hatalar yapılabilir. Gelirleri artırmak için halkın veya paydaşların refahını düşünmek, uzun vadede her zaman daha iyidir.